Bilgi çağıyla beraber 1990’lardan itibaren teknolojinin son derece süratli ve sürekli geliştiği bir dönemde yaşıyoruz. İşlerimizi daha hızlı, daha kısa sürede ve daha kolay yapabilmemiz için teknolojinin yardımı kaçınılmaz. Kağıt-kalem kullanarak mektup yazdığımız ve bilgiye ansiklopedileri karıştırarak ulaştığımız günleri düşündüğümüzde, klavye kullanarak e-posta yazmak ve ekrandan e-kitap okumak insana oldukça yapay gelmekte ve kabullenilmesi zor

2003 yılında başlatılan ve ulusal çapta yürütülen E-Sağlık Projesi, sağlık sektörü çalışanlarını elektronik imza ile tanıştırıyor. Bir başka deyişle, ıslak imza ile aynı hukuki geçerliliğe sahip olan elektronik imza bundan böyle sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak konusunda da aktif rol alıyor. Bu doğrultuda atılan en önemli adımlardan biri, E-GÜVEN’in hastane uygulamalarına elektronik imzanın entegrasyonu ile ilgili

Hekim serviste yatan hastasını vizit’e gelir ve parmak iziyle okutarak kilidini açtığı ve hastane bilgi yönetim sistemine (HBYS) giriş yaptığı Tablet PC’sini eline alarak servis hemşiresi ile birlikte hasta odasına girer. Girer girmez Tablet PC’deki RFID okuyucu, hastanın kol bandındaki RFID Tag’ini tanır ve ekranda hasta kayıtları açılır. Tüm raporlara, tahlil sonuçlarına ve radyoloji çekimlerinin

Çok şubeli bir sağlık grubunun pazarlama aktivitelerini mi yönetiyorsunuz? Planladığınız pazarlama aktiviteleri hangi aşamada; takip etmekte zorlanıyor musunuz? Ya da iki sene önce yılbaşı döneminde nasıl bir pazarlama çalışması yapmıştınız; sonuçlarını merak mı ettiniz? Bilgi sistemleri teknolojileri sağlık sektörünün her aşamasının yönetimine profesyonel katkılar sağlamaya devam ederken pazarlama aktiviteleri de bu katkılardan daha fazla faydalanmaya

Hastanemizin açıldığı 8 aylık süreçte hastane işlem ve hasta sayıları ile birlikte Bilgi İşlem Yöneticisi olarak departmanımın gelişimini de son derece dikkatle izliyorum. Son derece teknolojik tıbbi cihazlar, özel bir hastane binası ve eğitimli personel istihdamı sağlandı. Fakat artan rakamlarla birlikte verimlilik ve kaliteden de ödün vermeme gereğini göz önüne aldığımızda Bilişim Teknolojilerinin ve “Sağlıkta

Bir zamanlar bir iş üzerinde kafa yorarken “ne kadar az teknoloji kullanılmalıdır?” sorusunu sorardık. Şimdi ise ne kadar az made kullanımı olarak bakıyoruz. Bakış açısının değişiminde önemli rol oynayan Dünyadaki ham madde sıkıntısı mı, yoksa teknoloji hakkında daha çok bilgi sahibi olduğumuz gerçeği mi? Aslında ikiside. Artık Teknoloji hammadeyi kendine özgü dönüştürüp hayatımızı kolaylaştırmıyor. Artık

Geçenlerde sektörel deneyimi oldukça güçlü, alanında çok iyi kurumlarda ve uzmanlık gerektiren pozisyonlarda çalışmış bir arkadaşımızın iş arayışına şahit oldum. Uzun bir süre önce son işinden ayrılmıştı. Ancak fırsatlar göründüğü kadar yakın değildi. Oysaki onun yaklaşık bir yıl süre ile işten ayrı kalabileceğine inanmıyordum. Nedeni mi? Çünkü hastanelerde çalışan tüm tanıdıklarım, arkadaşlarım operasyon deneyimi olan,

Bilginin gizliliği (confidentiality), bütünlüğü (integrity) ve erişilebilirliğinin (availability) sağlanması olarak ifade edebileceğimiz “bilgi güvenliği” konusunda ISO 27000 familyası oldukça kapsamlı süreçler öngörmektedir. Bu familya içerisinde yer alan ISO/IEC 27001:2005 bir Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi için Spesifikasyonları belirlerken, ISI/IEC 27002:2005 ise Bilgi Güvenliği Yönetimi için uygulama kodu niteliğindedir. ISO 27799:2008 standardı ise, sağlık bilişimine ilişkin olup,

TÜBİTAK – UEKAE tarafından “Türkiye’de Bilişim Güvenliğiyle İlgili Yasal Altyapının Analizi” konulu araştırma bilgi teknolojilerinin yaygınlaşması ile bilgi üretiminin ciddi boyutlarda artış gösterdiği bilgisini vermektedir. Bilgi teknolojileri yaygınlaşmadan önce, bilginin büyük çoğunluğu basılı dokümanlarda iken, günümüzde bilgi teknolojileri tarafından işlenir duruma gelmiştir. Buna paralel olarak bilgiye erişim imkânları geçmiş ile kıyaslanamayacak seviyede artmıştır. Bu durum,

Bilginin güç, iletişimin ise zorunluluk haline geldiği günümüzde, Bilişim teknolojilerin yaşamımızın her alanına girmesi kaçınılmazdır. Geçmiş dönemlerde bilgi ve bilimin sembolleri olan kağıt ve kalem, yakın gelecekte nostaljik araçlar olmaya adaydır. Buna karşılık bilgisayar ve telefon vb. teknolojiler artık günlük hayatımızın ayrılmaz parçası haline geldiler. Doktor ve özellikle de öğretim üyesi olarak yıllar geçtikçe bilişim